Yazar Figen Şakacı’nın Yeni Romanı: HınçAhınç
Ümran Avcı – Figen Şakacı, “HınçAhınç” isimli romanıyla okuyucularının karşısına çıktı. Kitap, Arif, Serde ve Demâr adlı üç yakın arkadaşın yaşadığı trajik olayları ve güçlünün zayıfı ezmesini konu alıyor. Hikaye aynı zamanda öfke patlamaları arasındaki ince çizgiyi ve öfkenin insanı nasıl değiştirebileceğini ele alıyor.
– Toplumsal öfkenin bireysel öfke ile nasıl bağlantılı olduğunu merak ediyorum. Mutlu olabilmek için başkalarıyla ilişkilerimizin önemi üzerinde düşünmeliyiz.
Hikayede ele alınan konular aslında toplumsal bir boyuta da işaret ediyor. Her bireyin mutluluğunun başkaları ile olan ilişkilerine bağlı olduğu bir dünyada yaşıyoruz. İlkokuldan itibaren bize yanlış şeyler öğretildiği konusunda hemfikirim. Bu nedenle, romanımı öfkenin yanı sıra çaresizlik duygusundan da besledim. Artık ülkemizin genel duygusu öfke. Gençler katil, çocuklar maktul, aileler suç örgütleri gibi algılanıyor. Bu nedenle romanım tam anlamıyla bir gül bahçesi olamadı. Karakterlerimden Gülistan’ın kaderi de pek parlak değil, ancak onun yaşama sıkı sıkı bağlı olması umut verici.
– Demâr’ın sözlerini hatırlıyorum; “Benim güzel kızım deseydin, böylece kimseye muhtaç olmadan yaşardım”…
Demâr’ın yaşadığı sıkıntılar sadece annesizlikten kaynaklanmıyor, aynı zamanda üvey anneyle yaşadığı sorunlar da öfkeye neden oluyor. Romanımda bu konuları detaylıca işlemeye çalıştım. Demâr’ın zorlukları sadece karakterini değil, ilişkilerini de etkilemiş durumda.
– Gülistan’ın hayatta kalmaya olan direncini takdir ediyorum…
Gülistan’ın yaşam tarzına saygı duyuyorum. Onun yalnızlığına bireysel bir çözüm bulması ilginç. Ancak şehirlerdeki değişimleri ve Gülistan gibi karakterlerin zorluklarla nasıl başa çıktığını anlatmak özellikle önemli. Gülistan’ın çaresizliğini ve yaşamaya olan inancını örnek almak gerekli.
Şehirler Her Geçen Gün Daha Tehlikeli Hale Geliyor
– Arif’in annesi Ananın A’sı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ananın A’sının gece yaptığı bilinçsiz yürüyüşler ilginç bir konu. Ananın A’sı gibi karakterlerin zihinsel durumları üzerinde düşünmek önemli. Bu tür durumlar, insan zihninin otomatik tepkilere girmesine neden olabilir. Şehirlerin her geçen gün daha tehlikeli olması da Bahsedilmesi gereken önemli bir konu.